15 Ağu 2011

yorucu bir haftasonu..

zeynoşum ve bizim için epey hareketli bir haftasonuydu..cumartesi sabahı rutin kontrolu vardı, kontol amaçlı kan tahlilide verdik..çok şükür herşey yolunda:) ama tabii muayene olurken ve kan verirken kuzum çok ağladığından epey sancılı dakikalar geçirdik:(
büyüdükçe hakikaten herşey daha zorlaşıyo sanırım..aslında muayeneye elimizde "doktora gidiyorum" kitabımızla gittik..yani günler öncesinden alıştırmaya çalıştım, sevdide kitabı zaten uzun zamandan beri vardı bu kitabı arada bir okuyoduk o yüzden bi ara gerçekten kitap işe yarayacak sandım (ne komik di mi?) ama kitaptaki doktorla bizim doktorun tipleri biraz örtüşse yada bizimkinin azıcık saçı olsaydı farkeder miydi merak ettim doğrusu!

neyse bir doktor macerasınıda savurduktan sonra zeynebimi mutlu etmek için cepada aldık soluğu..ben akşama gelecek minik misafirimize hediye bakarken o da jokerde vakit geçirdi babasıyla ardındanda meşhur baharatlı köftesinden ısmarladık küçük hanıma..

akşamsa yemeğe misafirlerimiz vardı 4 yaşında birde erkek çocukları..oldukça hareketli bir çocuk olmasına rağmen iyi idare ettiler yani aradaki aksaklıkları (saç çekme ve kafaya oyuncak indirme vb.)saymazsak zeynebin eğlendiğini düşünüyorum ancak gelin görün ki dünde biz başka bir arkadaşlara yemeğe davetliydik..

kızlarımız arasında sadece 3 gün var (tahmin ettiniz mi bilmem ama kadın kadına bu yaşta mı başlar anacım eziyete) tek sıkıntı oyuncak paylaşamama daha doğrusu bizimkinin elini attığı her oyuncağı minik ev sahibemiz elinden almaya kalkınca ve ikisi çığlıklar eşliğinde iki yanından yapışınca oyuncağa varsa bunların elinden alabilecek bi babayiğit çıksın meydana..yani oyuncaklarla rahatça oynamak hayal oldu zeynep için:( zaten bir önceki günden (eline bakıp kan alınan yeri gördükçe uff ufflayarak)doktor kontrolünü hatırlayan zeynebim için haftasonu kabusu bitmemişti henüz çünkü ilerleyen saatlerda maruz kaldığı bikaç güreş girişiminide ustaca savurmak zorundaydı ki bensiz olacak gibi değildi..neyse herkes kendi köşesine çekilip haşlanmış mısıra ardındanda dondumaya dadandıktan sonra benden mesudu bulunmazdı artık zira totomun koltukla buluştuğu dakikalarda bende bir bardak çay içebilmiştim sonunda..
görüldüğü üzere bir haftasonu daha böyle hareketli geçtikten sonra ince bir sızı eşliğinde aklımda sadece zeynebimin ne kadar yorulduğu ve ağladığı kaldı..
ya sanırım çocuklar ebeveyinleri olmadığında daha az zarar görüp daha mı mutlu oluyorlar ne;)

demem o ki şimdi annannesiyle koyun koyuna, kavgasız, iğnesiz, doktorsuz(saç?!) ve hemcinssizz mutlu mutlu uyuyordur..

Hiç yorum yok:

Sayfalar