26 Eki 2011

toprak mı kokar hep bu ülke?

yazmıyım diyorum uzatmıyım diyorum belli işte yüreğimiz yanıyo ağlıyoruz hemde milletçe..düşünemiyorum o fotoğrafları görüpte içi yanmicak yüreği acımicak gözlerine kan oturmicak birini düşünemiyorum..düşünmek istemiyorum..anne olmasamda yanardım ben o çoluğun çocuğun haline annelik değil beni insan yapan..yarım kalan binlerce hikaye, gülmeye doyamayan küçük yüzler, acı haykırışlar..ya gelde ağlama gelde yanma nasıldır bu metanetli insanlar nasıl unuturlar hemen yada nasıl atlatırlar bilmemki..ve evet korkağım ben  gerçekleri görmekten korkan zavallı bi anne! ne televizyon izleyebiliyorum ne gazete okuyabiliyorum ama kaçmıyorum, zihnimde-içimde  hep yaşıyorum biliyorum ben zeynebi oynatırken arkamdaki televizyonda, göçük altında nefesleri tükenen ve o yıkılasıca dağların eteklerinden canımıza adanmış cansız yürekler sesleniyo..
işte böyle yazmıyım diyodum herkesin yazdığı düşündüğü belli diyodum o yüzden diyodum dua edelim yardım edelim..biliyorum çok insan var yardım için çırpınan ve yine biliyorum ki o gözü yaşlı çocuklara oyuncak geldiğinde susacak ama annesizliğin acı çığlığı ömür boyu yakasını bırakmicak yada evladı gittiyse kurtulduğu güne aldığı nefese kimbilir ne lanet edecek o çırpınan anne..
ne boş di mi? ne garip bi hayat sürdüğümüz..
hemde nasıl gerçek..
..ve tam ortasındayız işte bu gerçeğin..
ne bu yıkılan hayatlar, ağlayan topraklar ne de bağrında kor taşıyan analar keşke gerçek olmasa di mi tüm bu yaşananlar..

17 Eki 2011

one day

cuma akşamı koray’la gittik bu filmi izlemeye..çoook uzun zaman olmuştu sinemaya gitmeyeli..iyi oldu..öcesinde bi yemek ardından filme girdik..haa üstelik bide “love seat” de oturduk ha ha!
                                                                      güzel bir filmdi..


Bi kere “one day” bence bir film için yeterince güzel bir isim..filmde güzeldi gerçi araya bu kadar uzun zaman girip sinemaya hasret kalınca ne olsa iyi giderdi..güzel işlenmiş bir hikayeydi, anne hathaway doğru seçimdi (bilirkişiye bak..) patricia clarkson (esas oğlanın annesi) çok zarifti..jim sturgess lütfen saçlarını kısa kullan (yerine başka bir aktör? tartışılır) dönem detaylarını güzel vermişlerdi hoşuma gitti.. kitabını okumamıştım ben ama fazla detay barındırdığından sıkılanı duymuştum ..



filme gitmeyenleriniz vardır diye fazla yazmıyorum ama ağladım tabii sonunda ehh o da işin şanından.. gerçi beni ağlatmak zor değildir zaten ota b.ka ağlayabilirim ya (o da insan olmanın şanından) neyse üstteki ve alttaki resimler gibi sahnelerde güzeldi..


iz bırakır mı sizde bilmem ama keyifli vakit ve biraz duygusallığa birebir helede dışarda yağmurlu bir sonbahar günü varsa..

12 Eki 2011

zeynodan seçmeler 3

tüüt      = süt (bayılıyorum söyleyişine)
mamuu = yağmur
adiis     = aziz
aadede = aydede
adoo    = alo
daay    = gel
uuçç    = üç
doort   = dört
boon    = mor (bunada)

6 Eki 2011

bahçedeydik..


Pazar günü bahçedeydik..uzun zamandır uğrayamamıştık aslında koray'a kalsa daha sık gidecez ama yazın çok sıcaktı, bana zor geliyodu bide tatil falan derken anca gidebildik..
ilk dikilen ağaçların bir kısmı filiz vermediğinden yeniler dikilmişti şimdi hem eskiler hemde yeniler yeşillenmiş.. canlarım benim..
hem artık bekçimizde var..
(şöyle oluyo bizim gibi orada bahçesi olan (ki çoğu tanıdığımız) kişilerinde bahçesine bakıyor..)


                            (bunu okuyanda benim topraktan, bitkiden anladığımı sanır..yani siz sanın tabiide işin aslı öyle değil yani yavaş yavaş öğrenicem bende gide gele..aceleye gerek yok)

       

koray bi güzel suladı hepsini.. bunlar gibi bikaç sıra daha ağaç var..
ah bi büyüsün meyva versinler sizede yollarım ;)
seneyede organik organik domates, salatalık falan yeriz artık..
mesela neden bi nutellanın yada patates cipsinin organiği yoktur ki..
düşünün bi nutella damlıyo dallardannn..hımm..

kahvaltıyıda orda yaptık hava çok güzeldi tam bir bahar havası öyleki zeynom biraz hasta olmasına rağmen götürdüğümüz kovası ve küreğiyle toprakla epey oynadı..

bak-bak hiç kafasını kaldırıyo mu bi de anaya bak 32 diş meydanda..

4 Eki 2011

H&M

                           yok yok valla giyim kuşam yazmicam hani açıldıya Ankara'ya.. uğradikta bi..

                          eh aldıkta bişeyler ama benim başım neden halaa göğe ermedi anlamadım!?

3 Eki 2011

kankili kahvaltı..

 cumartesi günü geç yapılan sakin, bol muhabbetli bi kahvaltı iyi geldi reyhocuuum' a da banada..
                                                          o yüzden şiddetle tavsiye edilir..


                                                                ay simit koktu resmen ayol:)                     
                                          

zeynep o gün babasıyla gezmeye gitti döndüğünde adayla birlikte oynadılar..
ada'nın getirdiği kalemler elini boyamış.. sonrasında  aklına geldikçe elini göstererek "anne ada!"  diyerek dolaştı..
zaten bizimkine ada gibi abalar (ablalar) olsun yetiyo..bayılıyo ablalara öyle ki oyuncaklarından birinin adınıda "aba" koydu:)

Sayfalar