29 Nis 2011

hadi aç güneş..

bugün birkaç markanın yeni sezon ürünlerini inceleme fırsatım oldu..dinamik, canlı, şık hepsi bi arada resmen içim açıldı valla..
kendimi dışarı atıp yorgunluktan sızana kadar alışveriş yapmak, gezmek istedim...çok hoş ürünler vardı çeşit çeşit helede bunları mağaza mağaza dolaşıp keşfetmek ne eğlenceli olurdu ..biz kadınlara terapilerin en güzeli alışveriş..hem mutlu ediyo hem rahatlatıyo hem de unutturuyo ..arada bi moda bloglarına ve bikaç siteye gözatıyorum cıvıl cıvıl..


yazda geliyo hem..ama ondan önce en güzeli çiçek kokuları arasında püfür püfür bir bahar..o da bi türlü gelemedi Ankara’ya, alıştık artık bi bakıyosun kış sonra yaz..bahar diye bişey yok resmen, varsada biz tadına varamadan geçiyo..diicem o ki vitrinlerde arzı endam eden rengarenk cicilerden ilk fırsatta nasiplensek hatta bişey düşünmeden, zamanla boğuşmadan, harcayıp harcayıp cüzdanı boşaltmadan, yiyip yiyip kilo almadan geçse gençliğimiz sonra bi an önce güneş açsa çiçekler dalları bassa bizde çoluk çocuk atsak kendimizi sokaklara, parklara, denize, dağlara..

yürü be burcu...

28 Nis 2011

viral enfeksiyon

yahu ne olsa bu virale mi yorarlar yada bu viral ne menem şeydirki bu denli çeşitli belirtilere bünyesinde beşiklik eder anlamadım gitti..1 haftadır balböcüümün sıkıntısı beni mahvetti yaa..kuzumun 1 gözü kanlanmış-sulanmış durumdaydı ateşle birlikte baş gösterdi onu tam hallettik derken diğer göze sıçradı neyse ama ateşi yok derken öksürük ve geceleri yutkunma güçlüğü derken şuruptu şuydu buydu idare ediyorduk ama 1 haftadır geceleri ona da bana da uyku yoktu belli sıkıntılı ama acaba huysuzluk mu ediyor yok yok memeden kestikya artçıları devam ediyor yok beni özlüyor naz yapıyor ayrılmak istemiyor derken dün artık ağlaması huysuzluğu dahada arttı öyleki hazır arabadayken yolu uzatalımda rahat bi uyusun dedik yok bu sefer kaşınmaya başladı bacağında minik bi-iki kabartı farkettim olacak gibi değil hadi acile dedik ama biz daha hastaneye varmadan uyuyakaldı bu seferde kıyamadık çünkü 1 hafta önce kontrollü vardı ve çok ağladı bu uykusuzlukla aynı şeyi yaşatmayalım dedik e bide madem uyudu doğru eve..neyse eve geldikten yaklaşık yarım saat sonra uyandı ve tekrar ağlamaya başladı, artık bişey olduğunun farkındayız ama ne??? Bu arada zaten arabadada kaşındığından vucüduna bakacaktım ki nihayet baktım ve yavrumun kolunda, bileğinde, dirsek içlerinde ve göbeğinde kırmızı kırmızı kabartılarla karşılaştıktan sonra iyiden iyiye sinirlerim bozuldu çünkü bir saat önce yoktu bunlar ve doğru acile saat 24:30..neyse muayeneden sonra sonuç viral enfeksiyona bağlı deri bilmemnesi yada küçük bir ihtimalle aldığı ilaçlar ki bunlar zaten her annenin çocuğuna ateşlendiğinde ilk verdiği şurup diğeride antibiyotikli göz damlası..neyse bize alerji şurubu verdiler ve kendi doktorununda onayıyla içtiği şurup sayesinde zeynom günler sonra rahatça uyuyabildi ama ben uyuyayım mı gidip bozulan sinirlerimi mi aldırayım yoksa uykusuzluktan 1 haftadır geceleri yavruma kızdığıma mı yanayım bilemedim...

27 Nis 2011

23 Nisan

Fotoları halledince yazıyım dedim ama ben bu gidişle fırsat bulamicam galiba ama olsun gecikmeden iki satırda olsa yazmak istiyorum..

hatta başka şeylerde istiyorum zeynebimin ve onun gibi tüm çocukların mutlu ve aydınlık bir geleceği olsun istiyorum, hepsi iyi insanlarla karşılaşsın,hiç üzülmesinler istiyorum hatta tüm bunlardan önce hepsi sağlıkla sağlıklı ortamlarda büyüsün istiyorum..

ne çok şey istedim di mi??

biz hava serin olduğundan dışardaki kutlamalara gidemedik çünkü balböcüüüm rahatsızdı biraz..o yüzden damla ablasıyla birlikte ufak bi program yaptık gordiona gittik,yemekli, müzikli,trenli ve bol balonlu bir 23 Nisan geçirdik.
minik meleğim senin ve tüm çocukların 23 Nisan çocuk bayramı kutlu olsun..

fotoğraflarımız geldii..


çaktırmıyo ama koraycıımın diğer elide çanta balon vslerle dolu..

22 Nis 2011

doğal hijyen...

bir mail aldım, internetten arkadaşımın gözüne çarpan temizlik konusunda bir bilgi..duyanınız hatta uygulamış olanınızda vardır belki; arap sabununun yağ tabanlı sıvı sabun olduğundan diğer kullandıklarımızın hayvan yağı içeren ya da petrol tabanlı sabunlar olduğundan ve arap sabununun bunlara tercih edilmesinden bahsediyor..aslında arap sabununun bu ilk methi değil duyduğum..valla ne varsa eskilerde var diye boşuna söylemiyorlar.. kaynatıp soğutulmuş su ile sulandırılarak elde yıkamada ve bulaşıkta kullanılabilirmiş..sıvı el sabunları ise petrol tabanlıymış.. sıvı sabunlarında içerdiği kimysallar sebebiyle kalıp sabunlara göre daha zararlı olduğunu bir araştırmada okumuştum.. (kullanım kolaylığına dicek yok ama) kozmetik kalıp sabunlarında çoğu hayvan yağlarıyla yapılmaktaymış..
bu arada arap sabununun petrol türevleriyle harmanlanmış ve parfümlendirilmiş olanından almamak için içeriğini bi kontrol etmek gerekiyor..

aslında böyle yazıyoruz hatta çoğu zaman okuyoruz ama bunları ne kadar uygulayabiliyoruz bilmiyorum..her anne ailesi için herşeyin en iyisi en sağlıklısı olsun istiyor helede sözkonusu çocuklarsa daha bi hassasız tabii..dikkat etmek bilgilenmekte lazım ama sanki sonu yok bunun..

20 Nis 2011

arkadaş...

az önce işyerinden en yakın arkadaşımın veda yemeğinden geldik..çok sevdiğim çok yakın arkadaşım..yıllarca birlikte çalıştığım yardımını, iyiliğini çok gördüğüm canım arkadaşım..biraz buruk yazıyorum o yüzden bu yazıyı..biz tabiiki sadece iş ortamında görüşmüyoruz ama yinede özlicem çok onu..yani işyerinde özlicem..insanın çalıştığı yerde mutlu olması çalıştığı bütün insanlarla anlaşması o kadar zor ki...fesatlığın ve çıkar ilişkilerinin giderek çoğaldığı bir zamanda böylesi bir dostla bunca yıl çalışmış olmak gerçekten mutlu ediyo beni..ve evet gözlerim aricak çok onu..işe dair bunca materyalin, strese sokan bunca şahsiyetin arasında hayata dair paylaştığımız herşeyi çok özlicem..ve hakikaten şanslı sayıyorum kendimi ki bu devirde hemde iş yerinde böyle bir dostu kazanabildiğim için..bu arada azıcık minicik ufacık bir gözyaşından sel durumumuz var..sulugözüm ben çok yaa..ne diyim; dilerim hayat hep iyi insanlarla iyi yarınlar getirir ona..

15 Nis 2011

boşa giden zaman

Dün bi yapı marketteydik birkaç şey hakkında firkir almam gerekiyordu..neyse biraz bakındıktan sonra birini buldum ve ben daha sorumu soramadan bir önceki müşterinin işlemini tamamlayıp geleceğini söyledi ama o gelene kadar biraz kassak akşam yemeğini çıkarırdık aradan..sonra geldi ve adamcağaz hakikaten yardımcıda oldu sağolsun ama on an aklıma tıpkı böyle durumlarda hepimizin geldiği gibi -bir mağazada neden ihtiyacın olduğunda bir kişi bile bulamazken, ihtiyacın yokken 8 kişi birden sanki mağazayı sırtlayıp götürecekmişsin gibi tependen ayrılmaz!!! – yok valla bazen hakikaten ayarımız yok..kaldi ki şu devirde en çokta zamana ihtiyacımız varken....neyse bu arada zeynomda bizimleydi onsuzda geçmemiş olduğundan giden zamana acımadım ama bazen hakikaten zamanımız yok yere çalınıyor resmen.. geçenlerdede kızıma bi mont buldum hatta çok yakıştı balböcüüme neyse bi büyüğünü alıcaz mağaza müdürü çalışanlardan birisine rica etti gidip getirmesi için neyse bekliyorum tabii ben.. bu arada zeynepte babasıyla oyalanıyo ama vakit geçti falan o arada kadın bi baktı montu getirmesini söylediği çalışan halaa orda afalladık neyse meğer çocuk diğer çalışanın getireceğini sanarak hiiiç üstüne alınmamış ve ben ööyle boş boş beklemişim..müdürde bi yandan benden özürdileyip duruyo..hiç problem değil haftasonu normaldir kalabalık falan dedim ben (ciddende böyle durumlarda problem çıkarıp kimseyi üstelikte orda üç kuruşa maaşa çalışan bir genci asla ve asla kırmam) neyse çocuk gitti yine epey bi bekledim bu arada babası zeynoyu (alışveriş merkezindeydik) halaa oyalamaya çalışıyo derken çocuk bu seferde kadının var dediği bedeni bulamamış .. boşa beklediğim zamana bi kez daha yanarak alamadan çıktım artık mağazadan halbuki kuzumla oyun yerinde daha fazla vakit geçirmeyi planlamıştım ama neyseki onlarında keyfi yerindeydi..

14 Nis 2011

kitap kurdum..

Zeynom çok seviyo kitapları..hemde çook uzun zamandır.. yani kitaplara olan ilgisini farkettiğimde henüz 1 yaşında bile değildi..bir sürü renkli cicili bicili oyuncağın arasından geçer seçtiği bi kitabi getirir ve işaret ederdi (şimdilerde accçç diyoruz..ve biz o accçç dedikçe bayılıyoruz)umarım bu ilgisi devam eder çünkü onun kitaplara olan ilgisini gördükçe biz çok mutlu oluyoruz o yüzdende dışarı çıktığımızda bi şekilde D&R’ a yada çocuk kitapları satan diğer mağazalara uğramaya çalışıyoruz..



akıllı kızım benim

siyah..

Siyah renk olmasa noolurdu bizim gibilerin hali..
siyah rengi kurtarıcı olduğu için değil siyah olduğu için sevenlerdenim ama sanki kurtardıkçada daha bi hayranlığım artıyor..
arkadaşımın düğünü var ve ben yine elbise bakıyorum ve bilin bakalım her seferinde dönüp dolaşıp hangi renge geliyorum..sanırım bir tane daha siyah elbisem olacak çünkü ben yine dayanamayıp siyah giyicem gibi geliyoo..ya nedir bu bayanların derdi elbiseylede bitmiyor yok ayakkabısıydı yok çantasıydı yok takısıydı sonu gelmiyoo yaa..gerçi bu durumdan bi şekilde haz duyuyorda olabiliriz yani başka bişeye bu kadar kafa yormuyoruzda iş alışverişe giyime vs.. gelince daha bi cin kesiliyouruz sanki..aslında yavru kuşlardan şööyle rahat bi alışverişede hasretiz ama olsun kimi zamanda internet yetişiyor imdadımıza..gerçi ondada bedeniydi -boyuydu bazen sıkıntı olmuyor değil ama bize alışveriş olsunda nasıl olursa olsun...

Bu arada bitane sipariş verdim valla umarım iyi olur bilin bakalım ne renk?

12 Nis 2011

doğum hikayem..

Bunuda anlatmadan olmaz hakikaten..
Normal doğumu çok isteyen anne adaylarından biride bendim. Adı üstünde normal ama zorrr..
Haa bunu kilolardan daha çabuk kurtulmak için mi istedim hayır, trend bu olduğu için mi yine hayır, millete “şuna bak nasılda doğurmuş hemde epiduralsiz” dedirtmek için mi tabiiki hayır..
o anı yaşamak ..bebeğimi hissetmek, onca dalgadan sonra kıyıya kavuşmak.
biliyorum çoğu anne ve anne adayıda benim gibi düşünüyor..
anlatamam ki nasıl bir duygu çoook başka çokkk.
saatler sabaha karşı üç-üç buçuktu suyum geldiğinde.
Zaten uyanmış (tabii uyuyabildiğimiz söylenirse) ve yarım dünya halimle lavabonun yolunu tutmuştum yine...bu arada geldi suyum ama ben anca emin oldum derken müstakbel babayıda kaldırdık ikimizdede ayık bir sersemliktir gidiyo tabii gecenin bi yarısı e ilk defa deneyimliyoruz neyse naapsak naapsak gitmek mi? kalmak mı? İşte bütün mesele bu ama sancı yok e ama su geldi beklesek mi? ama neyi? en iyisi bir an önce gitmeli neyse ben bi güzel duşumu aldım, giyindim falan derken zaten valizimizde hazırdı aldık onuda..ama bende bi rahatlık, eller cepte atladık arabaya (emin olmadan o satte kimseyide aramak istemiyoruz) ama bu arada sancıda olmadığından bizi geri bile gönderirler diye düşünüyoruz ama öyle olmadı tabii..Cuma sabah ezanıyla girdik hasteneden içeri..ve evet başlasın işlemler ..koraycım koridorlarda heyecanla ordan oraya sekerken bende artarak devam eden sancılarımla başbaşa kaldım..başlarda idare ediyodum ama tabii sancı sıklaşarak şiddetlendikçe kurtar allahım demeye başladım bende.. hatta bi ara “anaaammm” diyordumki bi döndüm annem yanıbaşımda elimi tutuyo..o anıda anlatamam hakikaten..ikimizinde gözlerde dolu dolu ..annem zaten odaya gelmeden önce bi ağlamış belli..ben iyiyim falan diyorum ama feciyim yani.. (sabah altı gibi başlamış telefonlara koraycım geldiklerini bilmediğimden annemi biranda görmek çok iyi geldi)..sonrasında zaten artık doğum başladı..yani hatırlıyorumda cidden çok ağır bi sancıydı yaaa..katlanıyosun gerçi garip bi sabır ama biran önce kurtulma isteği (tabii arada bağırtılar falan işin şanından)..
doğum anı yaklaştıkça mutluda oluyosun ama çok iyi idare etmen lazım çünkü bebeğe bişey olacak diye korkup o an ağrınıda unutup elinden geleni yapıyosun..
derken o son anda yaşanan büyük sessizliği yırtan bir ağlama sesi.. kıyıdayım artık ve kollarımda zeynep bebek...

bu sabah..

memeden kesmeden önceki sabahlardan birinde yaşadıklarımı yazmışım okuyunca yine bi tuhaf oldum..gerçi meme yok artık ama yine zaman zaman aynı şeyi yaşıyoruz..tıpkı bir çoğunuz gibi..

..ve tıpkı bazı sabahlar olduğu gibi kuzum ben tam çıkmak üzereyken ağlayarak ve meme isteyerek uyandı ve içim yine “cızzzz” etti..saate bakıyorum mümkün değil çıkmam lazım..feci bir his anlatamam resmen o an öl yani..uykusunu aldığında sakin uyanıyor ama böyle arada meme istediğinde fırsatım olup o an emzirsen tekrar dalacak uykuya ama yok işte..sonra tabii onu o haliyle bırakmak işkence o içerde ben dışarda ağlıyoruz..hemen işte dikkat dağıtmak gerekiyo ..annannemiz sağolsun devrede hemen..ama işte bu durumlarda ben tabii bi süre iptal çok kötü bi his çoook..işte bu sabah benim gözler kırmızıydı bi süre sonra yine toparlandı ama hep şükretmek lazım evet üzüldüğüm tabiiki oldu çok şükürki seynom annennseiyle birlikte ve biliyorumki annennesi ona herkesten iyi bakıyor..böyle düşündüğümde zeynebinde şanslı olduğunun bir kez daha farkına varıp rahatlıyorum..
Sıkıldığın zamanlarda daha beterini düşünüp şükretmek cidden işe yarıyor..

15 tatiiill

Bu yazımın taslak halini buldum o yüzden birden uzayıverdi sıra atladı falan ama olsun buyrun okuyalım..

Zeynomun babannesi ve baybabası 1-2 haftadır bizde ve bu durumda balböcüüümede onlar bakıyorlar..tabii arada bir sabahları ağlama durumları olsada genel anlamda iyiler..son dönemlerde iştahsızdı zeynep ama kuzenler kalabalık falan iştahı arttı..bilmiyorum sonrası nasıl olacak..babanne ve beybabayla henüz yüz göz durumları olmadığından pek bi seviyeli ilişkileri..bizimle bir alt değiştirmesi saatler sürerken onlara gelince ses yok valla..gerçi bi onbeş gün daha bir arada kalsalar onlarında suyu ısınır..neyse bu arada tabii zeynepcim hareketli günler geçiriyor onların kısıtlı zamana sığdırdıkları ziyaretlerden bizimkide nasibini alıyor valla hergün bi yerde..onun için iyi değişiklik oluyo ama bazende diyorum ki acaba yeni yüzler başka evlar falan arada yavrum ürküyo mudur ama tabii bi yandanda sosyalleşmek adına iyi bir fırsat ...ama akşamları beni görünce tabiri caizse uyuyana kadar yapışığızz...
Güzel bişey tabii gözünün benden başkasını görmemesi.
başka ne insana kendini bu kadar özel hissettirebilir ki...
bu arada uyku muyku saat düzen falan kalmadı neyse 1 hafta içinde toparladı ama bocaladı yavrum..ama arada olacak böyle tabii..helede damla ablayı gördü mü tamamdır keyfine diicek yok..


Bir yandanda kızım artık 1,5 yaşını dolduracak. Nasıl çabuk geçiyo zaman anlamak mümkün değil..artık herşeyi anlıyo..anneyle babayla daha fazla vakit geçirmek istiyor..yeni oyunlar keşfetmek, onun yaşına uygun oyuncak arayışı, nasıl davranmak gerektiği vs.hepsine dikkat etmek ona yetmek gerekiyo..yetemediğinde direk vicdan azabı..çalışınca hem daha zor hemde daha kolay..öncelikli sıkıntı onu özlemek yanında istemek telefonda her sesini duyduğunda inceden bi “cızzz” yüreğinde.. ama bu özlemin çoğu zaman acısını çıkararak işten kalan zamanda onsuz saniye geçirmiyosun..hem ona hem kendine iyi gelecek programlar yapmaya çalışıyosun böylece hakikaten tahammül seviyen artıyo daha rahat daha iyi hissediyorsun..ama kim istemezki çocuğunun her anına tanık olmayı gülüyo mu uyuyo mu ağladı mı yedi mi oynadı mı ..
Ama iyi bir ebeveyin olmak şart ona ne denli yetiyoruz bilmiyorum ama onun yerine geçip kendimize uzaktan baktığımızda gördüğümüz tablodan memnunsak sorun yok..yoksa eğer sorgulamaya başlamalıyız kendimizi ki yine mutlu kılmak adına çocuklarımızı..

10 Nis 2011

tren

yeni eğlencemiz tren..zeynom bayılıyo..bu aralar hem memeyi kolay unutsun diye hemde artık iyice büyüdüğünden küçük hanıma aktivite yetiştirmekte zorlanır olduk..ankarayı bilenler bilir malesef zaman zaman program yapmak konusunda sıkıntı yaşarız..eh itiraf etmek lazım avmler hakikaten işe yarıyor..işte bu avmlerdeki türlü türlü trenlerden faydalanıyoruz yavrumu mutlu etmek için..diğer oyuncakların çoğundan ürküyoruz biraz o yüzden hoşlandığını bildiğimden geçen akşam yine bi tren yapalım balböööcümle dedik ama sanırım iyiden iyiye alışıyo çünkü bu sefer hiç inmek istemedi hatta ağlamaya başladı..bir dahaki sefere başımız dönene dek trendeyiz..tren gelir hoş geliiirr..



tren çeşitlerimizden birtanesi..

bu da bir diğeri..

3 Nis 2011

...devamı

6.gündeyiz ve artık daha iyiyiz..ilk üç günden sonrası daha kolaydı, asıl sıkıntı geceleri ama alıştık sayılır..hakikaten konuşmak çok işe yarıyor birde benim onun için söylediğim bir ninnim var onu okudum yavruma o da işe yaradı..ve hayran kaldım sabrına çok güçlüler hakikaten..bende çok kötü hissettim bambaşka bir bağ bu anne ve bebeğin yaşadığı..sanki daha bi büyüdü ne biliyim tuhaf işte..neyse bi de iyi yanından bakalım
umarım uzun bir aradan sonra deliksiz uyku nedir bende yaşarım..

18 ay 22 gün...

...ve evet zeynebimi bebeğimi sütten kesiyoruz ama o mu kesiliyo ben mi anlamadım çünkü feci sancılı bir süreç ve ben çok başka çok buruk hissediyorum..ya bu anne olmak resmen bi psikopatlık ve hiç bitmeyecek bir deli bir vicdan..dün neredeyse bütün geceağladı zeynom ve ben kahroldum en son sarılıp birlikte ağladık..gecenin bir yarısı ve binlerce gözyaşı..nasıl sabahı ettik anlamadım üstelik annannnesindeydik ve babamız demedim dayımız herkes çaresiz herkes üzgün annanne sabaha kadar ayakta..valla yardımımıza yine calliou yetişti..ağlama araları hep calliou izledik..24:00'da uyudu kuzum 01:00'da kalktı sonra 03:00'da tekrar uyudu 05:00'da kalktı ve tekrar 06:30'da uyudu ve sabah saat 09:00 da güne geceden kalma başladı balbööcüümm..şu an öğle uykusunda bebeğim..hakkaten zorlu bir süreç ama ilk bikaç günden sonra sanırım dahada kolay olacak..annenin bebeğe iyilik yaptığını düşünerek uzak durması bile yanlışmış bu sefer bebek hata yaptığını ve memesiz bırakılarak cezalandırıldığını düşünürmüş o yüzden mümkün olduğu kadar bebekle bir arada ve ona durumu izah etmeye çalışarak atlatmak gerekirmiş..
bu arada biz hangi yöntemi mi kullandık " biber salçası"..bi süredir aklımdaydı kesmek baktık ki dün yine yapıştı memeye bende hemen sürdüm mecbur..zaten memeyi o halde görünce almak istemedi yavrum ama tabii meme meme diye az ağlamadı gece..acı olmuş uff olmuş derken sabah ettik..
uyandı kuzum bu arada ben gidiyorum devamı var..

Sayfalar